Bergen, gerçek adıyla Belgin Sarılmışer, Türk müzik dünyasında "Arabesk'in Kraliçesi" olarak bilinen, sesi ve şarkılarıyla milyonların kalbinde taht kurmuş bir sanatçıydı. Ancak onun hayatı, başarıları kadar trajedilerle de doluydu. Şöhretinin zirvesindeyken yaşadığı acı olaylar ve erken yaşta gelen ölümü, onu Türkiye'nin en unutulmaz isimlerinden biri haline getirdi. Bergen’in hayatı, müzik kariyeri, özel yaşamı ve trajik ölümü, yıllar sonra bile merak konusu olmaya devam ediyor. Peki, Bergen kimdir, nerelidir, nasıl bir hayatı olmuştur ve ne yazık ki nasıl hayata veda etmiştir? İşte tüm detaylar...

Bergen’in Gerçek Adı ve Kökeni

Bergen, 15 Temmuz 1959’da Mersin’de dünyaya geldi. Gerçek adı Belgin Sarılmışer olan sanatçı, yedi çocuklu bir ailenin en küçük ferdi olarak dünyaya geldi. Anne ve babasının boşanmasının ardından çocukluk yıllarını Ankara’da geçirdi. Henüz küçük yaşlarda müziğe olan ilgisiyle dikkat çeken Belgin, ilkokul yıllarında mandolin çalmaya başladı. Öğretmenlerinin de desteğiyle Ankara Devlet Konservatuvarı’na girerek piyano ve viyolonsel eğitimi aldı. Ancak maddi zorluklar nedeniyle bu eğitimini yarıda bırakmak zorunda kaldı ve kısa bir süre sonra PTT’de memur olarak çalışmaya başladı.

Bergen Kimdir (2)

Müzik Kariyerinin Başlangıcı ve Sahnede "Bergen"

1977 yılında arkadaşlarıyla gittiği bir gece kulübünde, sahneye çıkarak şarkı söylemesiyle hayatı tamamen değişti. Bu gece kulübünün sahibi İlhan Feyman, Bergen’e sahne teklifi yaptı ve böylece sahne hayatı başlamış oldu. Bu sahne performansı, ona "Bergen" adını da kazandırdı. Kısa sürede geniş bir hayran kitlesi edinen Bergen, Adana ve Ankara’daki çeşitli gazinolarda sahne almaya başladı. Özellikle Adana’da sahne aldığı yıllarda, dönemin ünlü isimleriyle çalıştı ve kariyerini hızla ilerletti.

Trajik Aşk Hikayesi ve Kezzap Saldırısı

Bergen’in hayatındaki dönüm noktalarından biri, Halis Serbest ile tanışması oldu. Halis Serbest, Bergen’in çalıştığı gazinoya sık sık gelen ve ona sürekli çiçekler gönderen bir adamdı. Bir süre sonra Bergen ve Halis Serbest evlendi. Ancak bu evlilik, Bergen için büyük bir kabusa dönüştü. Halis Serbest’in şiddet uygulamaları nedeniyle, Bergen evliliğini sonlandırmak istedi. Ancak Serbest, onu bırakmaya niyetli değildi.

31 Ekim 1982’de, Halis Serbest’in azmettirdiği bir kişi tarafından Bergen’e kezzaplı saldırı düzenlendi. Bu saldırı sonucu Bergen’in yüzü ciddi şekilde yandı ve bir gözünü kaybetti. Bu olay, Bergen’in hayatını tamamen değiştirdi ve onu müzik dünyasından bir süre uzaklaştırdı. Ancak Bergen, tüm bu acılara rağmen müziğe geri dönmeyi başardı ve sahnelere döndü.

Müzik Kariyeri ve Başarıları

Bergen, kariyeri boyunca birçok albüm çıkardı ve pek çok hit şarkıya imza attı. "Acıların Kadını" olarak anılmaya başlayan Bergen, bu dönemde çıkardığı albümlerle büyük başarı elde etti. Özellikle "Sen Affetsen Ben Affetmem", "Acıların Kadını" ve "Elimde Duran Fotoğrafın" gibi şarkıları, dönemin en çok dinlenen parçaları arasında yer aldı. Bergen, sesi ve yorumu ile dinleyicilerin kalbinde taht kurdu ve "Arabesk’in Kraliçesi" olarak anılmaya başladı.

Trajik Ölüm ve Sonrası

Bergen, ne yazık ki, 14 Ağustos 1989’da eski eşi Halis Serbest tarafından kurşunlanarak öldürüldü. Bu olay, Türkiye’de büyük yankı uyandırdı ve Bergen’in ölümü, tüm ülkeyi yasa boğdu. Bergen, 30 yaşında hayata veda ederken, arkasında unutulmaz şarkılar ve acı dolu bir hikaye bıraktı. Cenazesi, doğduğu yer olan Mersin’de defnedildi. Bergen’in mezarı, katilinin tehditleri nedeniyle bir kafes içinde korunmaktadır.

Bizi Birleştiren Hayat Yasemin kim? Kayra Zabcı'dan samimi açıklamalar! Bizi Birleştiren Hayat Yasemin kim? Kayra Zabcı'dan samimi açıklamalar!

Bergen’in Mirası ve Anısı

Bergen’in ölümünden sonra bile şarkıları dinlenmeye ve sevilmeye devam etti. Onun hayatı, birçok insan için bir ibret hikayesi oldu. Sanatçının trajik hikayesi, 2024 yılında Farah Zeynep Abdullah’ın başrolünde yer aldığı bir sinema filmine de konu oldu. Bu film, Bergen’in hayatını yeniden gündeme getirdi ve onun yaşadığı acıları bir kez daha hatırlattı.